1993 yılından günümüze başarılı bir marka olan KAREM YAPI sektörde kalite ve müşteri memnuniyetini bir araya getiren ender firmalardan biri olmuştur.
Projelendirmeden başlayarak anahtar teslimine kadar uzanan bir sürecin her aşamasında, kendi standartlarını aşan bir kalite anlayışını benimseyen KAREM YAPI, özellikle konut ve işyeri projeleri konusunda büyük deneyime sahiptir.
KAREM YAPI yılların vermiş olduğu tecrübe ile sorumluluğunu bilen ve gelecekte de vizyonunu genişletme hedefi içinde olan bir şirket olmuştur.
Karem Yapı olarak her projenin kendine özgü özel bir yaklaşım gerektirdiğinin, müşteri fikirlerinin de bu yaklaşımın vazgeçilmez bir parçası olduğunun farkındayız. Müşteri ve paydaşlarla sürekli diyalog halinde olmanın ve ekip çalışmasını esas alan ve konusunda uzman olan mimar, iç mimar, inşaat mühendisi ve çevre plancisini bir araya getiren bütüncül bir yaklaşımın çok yönlü tasarım çözümleri üretmemize ve bizi mükemmel sonuçlara ulastiracagina inanmaktayız.
Biz, ev sahiplerimize her zaman kazandırıyoruz!
Biz projelerimizi, semt dokusuna uygun, estetik mimari anlayış ile inşa ediyoruz!
Biz inşa ettiğimiz her projede Markalar ile çalışıyoruz. Onun için bizim kalitemiz farklıdır!
Ücretsiz iç mimari hizmet sunuyor, farklı istek ve beklentilerinizi yerine getiriyoruz!
Biz her projemizin temelinden çatısına 3 yıl garanti veriyoruz!
Biz her projemizi, en son deprem yönetmeliğine göre inşa ediyoruz!
” Sözümüz söz, imzamız KAREM” çünkü; Karem Yapı’nın ilk kurulduğu günden bu yana en önemli özelliği olan “sözünü tutma” bizim için en değerli miraslardan biri. Bugüne kadar hiçbir gerekçe ile sözümüzden dönmedik ve tüm projelerimizi, imzalanan sözleşmede taahhüt ettiğimiz zamanlarda tamamlayıp sahiplerine teslim ettik.
Kat karşılığı satın aldığımız binaların toprak sahiplerini de, yeni binadan konut alanları da, hiç bir zaman hayal kırıklığına uğratmadık. Müşterilerimize ve iş ortaklarımıza verdiğimiz her sözü, tam zamanında ve eksiksiz yerine getiriyor, yasal süreçlere birebir uyuyoruz. Binalarını bize teslim eden toprak sahiplerinin yeni binaları bitene kadar en iyi şekilde isteklerini yerine getiriyoruz.
İsmimiz güven ile özdeşleştiği için en büyük sermayemizin de güven olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Bizi tercih edenler verilen sözün yerine getirileceğini ve müşteri memnuniyetinin daima öncelikli olduğunu biliyorlar. Müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve çalışanlarımızla güven temeli üzerine kurup geliştirdiğimiz ilişkiler, başarımızdaki en önemli etkendir.
Deneyimin Uzmanlığı
Deneyimin uzmanlığı başarıyı getiriyor. İnşaat sektöründeki 30 yılı aşkın deneyimin getirdiği uzmanlıkla, daima daha iyisini vermek için çalışıyoruz. Biz, Karem yapı ailesi olarak her projenin tüm aşamalarında bizzat başında bulunuyor, konusunda uzman kişilerden oluşan ekibimizle birlikte projeleri yürütüyoruz..
Projelerimizi üretirken, binanın bulunduğu bölgenin yapısına, semtin dokusuna, arsa ve daire sahiplerinin isteklerine, zevklerine uygun çözümler sunuyoruz. Kalitesi, güvenirliği ve şıklığı ile örnek olarak gösterilen Karem 12 apt., Sedef Sokak birlik apt, Hayri bora apt, .yavuz apt. gibi projelerin konuttaki uzmanlığımızı gösterdiğini düşünüyoruz.
Kaliteden Ödün Vermiyoruz
Kaliteden kesinlikle odun vermiyoruz. Yaptığımız binanın, temelinden çatısına, iç tasarımından dış cephesine kadar standartların üzerinde özel malzemeler kullanmaya özen gösteriyoruz. Vitra, E.c.a, Çamsan, Formet Çelik Kapı, Audio, Siemens, Mitsubishi, Marshall, Filli Boya gibi kalitesini kanıtlamış markalarla işbirliği yapıyoruz.
Tamamladığımız projelerin tüm iç tasarımlarını yaparak, beyaz eşyalarına kadar yerleştirerek sahiplerine teslim ediyoruz. Sunduğumuz 3 yıllık garanti süresinde müşterilerimizin her türlü sorununa çözüm üretiyoruz.
Orijinal Semt Dokusuna Uygunluk
Geçmişe bağlı bir kuruluş olarak elbette orijinal semt dokusuna zarar vermeden onu koruyor, değerlerimizin geleceğe taşınmasına yardımcı oluyoruz. Semtin özelliklerini koruyarak Bahçelievler’i veya bulunduğumuz bölgeyi çevre dokusuna uyumlu, dayanıklı, sık, prestijli yapılarla güzelleştiriyoruz.
Özel tasarımlı binalarla çevrenin korunup güzelleştirilmesine katkıda bulunduğumuza inanıyorum.
Geçmişin izlerini taşıyan ama günümüz şehir hayatına da uygun, konforlu yapıları inşa ediyoruz. Yaptığımız binalar sık olmanın yani sıra, sağlamlığı ve dayanıklılığı ile takdir topluyor.
“Butik inşaat” anlayışı ile her yapıya uygun hazırladığımız özel projelerimizi bina sahipleri ile birlikte geliştirip, konut alıcılarının da fikirlerini alarak tamamlıyoruz.
Kişiselleştirilebilir İç Tasarımlar
Bina sahiplerinin ve konut alıcılarının farklı istek ve beklentilerini karşılayan bir hizmet anlayışına sahibiz. İçinde hayat barındırmayan beton bloklar satmak yerine, kişiye özel yaşam seçenekleri sunuyor, insanların içinde yaşamaktan keyif alacakları mekanlar yaratıyoruz. Bu yüzden de istek ve hayallere hitap eden yapılar oluşturmayı tercih ediyoruz.
Profesyonelce tasarlanan lüks dairelerin iç dekorasyonunu müşterilerimizin beklenti ve talepleri ile şekillendiriyoruz. Malzeme seçimlerini, ücretsiz iç mimari danışmanlık hizmeti sunduğumuz müşterilerimize bırakıyoruz. Bizden konut satın almayı veya kiralamayı düşünen müşterilerimiz, gönül rahatlığı ile tüm isteklerini bizimle paylaşabiliyor, evlerini istedikleri gibi dekore edebiliyorlar.
Güvenli Yaşam Mimarlığı
Güvenli yaşam alanları yaratıyoruz. Bir konut satın almak ya da kiralanmak istendiğinde, İstanbul’daki deprem gerçeğini dikkate almak artık bir zorunluluk. Belediyenin önerdiği yapı denetim şirketleriyle çalışarak mevcut deprem yönetmeliğine uygun binalar inşa ediyoruz. Binanın zemin etüt raporu ve statik projesini de müşterilerimizle paylaşarak herhangi bir soru işareti kalmamasını sağlıyoruz.
Dayanıklılık konusunda tereddütleri olan müşterilerimiz olursa, bir üniversiteden getirdikleri uzmanlarla tüm projemizi, raporlarımızı paylaşarak, incelemelerinde işbirliği yapıyoruz. Hatta beton numunesi aldırarak inceleme için gerekli kurumlara da iletebilmelerini de sağlıyoruz. Kaliteden odun vermeden, güvenli yaşam alanları yarattığımız için de, daha bina yapımına başlamadan daireleri satabiliyoruz.
Müşterilerimize ilk ve en önemli tavsiyemiz; binanın deprem yönetmeliğine uygun yapılıp yapılmadığını mutlaka araştırmanız ve kararınızı ona göre vermenizdir.
Müşteri Daima Kazanır
Projelerimiz, bina sahipleri için önemli bir yatırım aracı özelliği taşıyor ve müşterilerimiz daima kazanıyor. Çünkü biz, yıkıp yeniden yaptığımız her binaya artı değer katıyoruz. Müşterilerimizin bizim uzmanlığımıza teslim ettikleri eski binaları yenilerek sıfırlıyor, değerinin artmasını sağlıyoruz. Bir binayı inşa ederken kayıp alanları da projemizde en iyi şekilde değerlendiriyoruz. Müşterilerimizin daha büyük metrekarelerde yaşama imkanı elde etmesini sağlıyoruz. Doğru karar veren ve ödedikleri fiyatın karşılığını her şekilde alan müşterilerimiz, yatırımlarının değerinin kısa sürede katlanarak arttığını görüyorlar.
Uzun yıllardır İstanbul’un belli başlı semtlerinde verdiğimiz hizmet, insanlarda güven duygusu yarattı. Sadece yıkım ve inşa sırasında değil, satış sonrasında da daima müşterilerimizin yanında oluyoruz. Müşterilerimiz yıllar önce yaptığımız inşaatlarda bile herhangi bir sorun yaşarsa çözümünü gerçekleştiriyoruz. Geçen zamanın bir önemi yok; müşterilerimizin memnuniyetini sağlıyoruz.
Titiz çalışma prensiplerimizden taviz vermeden, müşterilerimizin bize duyduğu güvenden güç alarak hizmet vermeyi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.
31 Mayıs 2012 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6306 sayılı Kanuna göre; eski bir bina için, Bakanlıkça onaylanmış “ekonomik ömrünü tamamlamış” olduğu konusunda bir rapor verilir ise; arsa sahipleri yeniden yaptırma, müteahhit seçimi, yeni dairelerin büyüklüğü gibi konularda artık “oybirliği” ile değil, üçte iki çoğunlukla karar verilmektedir. Bu şekilde ekonomik ömrünü tamamlamış olan binalar için tüm maliklerinin müvafakatı aranmamakta, yeniden inşa sadece bir veya iki daire veya dükkân sahibinin karşı çıkmasıyla engellenememektedir.
Dolayısı ile ülke genelinde kamu sağlığını ve güvenliğini tehdit eden, depreme karşı da dayanıksız olan bu binaların yenilenmelerinin önündeki “oybirliği” engeli kaldırılmıştır.
İSTANBUL’da binalarımızı niçin yeniliyoruz?
Yabancı ülkeler geçmiş yüzyıldan kalan ve konut olarak kullanılan binalarına gözleri gibi bakarken, biz, İstanbul’da binalarımızı niçin yıkıp, yeniliyoruz?
Sektördeki teknik gelişmeler, denetimlerin artması, çalışanların eğitim seviyelerinin yükselmesi, yeni yönetmelikler gibi nedenlerden dolayı ve her şeyden önemlisi 17 Ağustos 1999 günü yaşanan, 17.000 insanımızı kaybettiğimiz Gölcük depreminden sonra, her an yaşanma ihtimali bulunan yeni bir İstanbul depremine karşı, daha dayanıklı ve daha uzun ömürlü olacak yapıların yapılması, bizim için hayatı önem taşımaktadır. Muhtemel bir depremde can ve mal kaybını en aza indirmenin yolu, bu yeni dönüşümden geçmektedir.
Ülkemizde, özellikle İstanbul’da kullanılmakta olan ve içinde yaşadığımız binaların büyük bir bölümü 1950 – 2000 yılları arasında yapılan yapılardır. Bu yapıların büyük çoğunluğu ise 1975 yılından sonra ve yine 1975 yılında hazırlanan eski AFET YÖNETMELİĞİ’ne göre ve eski yapım teknolojileri olan, elle karılan betonlar ve düz tıp yapı çelikleri kullanılarak yapılmış yapılardır. İstanbul’da bu yapıların sayısının 2 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir.
İstanbul’un deniz kenarında bulunması, nem oranının ve yer altı su seviyelerinin yüksek olması, eski yapıların betonarmesinde genellikle deniz kumu kullanılması, temel ve bina izolasyon tekniklerinin uygulanmaması nedenleri ile inşaat çeliklerinin aşırı derece paslanmasına ve çürümesine sebep olduğu görülmektedir. Bu paslanma ve çürümelerin beton yüzeylerde çatlamalara ve dökülmelere yol açtığı tespit edilmiştir.
Eski binalarda yapılan inceleme ve analizlerde de alınan beton numunelerinin ise düşük seviyelerinde olduğu belirlenmiş ve bu seviyenin günümüz şartlarında üretilen beton kalitelerinden çok alt seviyede olduğu görülmektedir. Bu yapılarda kullanılan Yapı Çeliği cinsi ise artık çelik betonarme yapılarda kullanılmamaktadır.
1990‘lı yılların sonlarına doğru yetkili kişilerce hazırlanan ve 1997-1998 yıllarında kabul edilen yeni AFET YÖNETMELİĞİ’ne yaşanan 17 Ağustos 1999 depreminden sonra çeşitli ilaveler yapılmış ve son olarak 2010 yılında bazı ilavelerle daha güncel hale getirilmiştir.
Bunun yani sıra yine yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda daha kaliteli ve daha dayanıklı Beton sınıfları ve Yapı Çeliği cinsleri üretilmekte, teknik özellikleri yüksek Beton Santralleri, Beton Mikserleri, Pompaları ve her türlü inşaat malzeme ve makinaları yapılmakta olup bu malzemeler yeni yapılan yapılarda kullanılmaya başlanılmıştır.
Bu arada 2001 yılında çıkartılan 4708 Sayılı Kanunla yapıların denetlenmesiyle ilgili olarak daha ciddi çalışmalar yapılmaya başlanmış olup, projecilerin sorumluluğunun yani sıra, Yapı Denetim firmaları da sorumlu kılınmış, Şantiye Şefliği zorunlu hale getirilmiş, zemin etüdleri daha sağlıklı yapılmaya ve imalatlarda kullanılan Beton ve Yapı Çeliği kalitelerinin proje değerlerine uygun olup olmadığının kontrolleri yapılarak denetim altına alınmaya başlanmıştır.
Bu nedenle, Karem Yapı olarak başta bulunduğumuz bölge olmak üzere, İstanbul’un birçok semtinde sağlıksız, eski binaların yıkılarak günün teknolojisine uygun, daha dayanıklı, uzun ömürlü ve çağdaş yapıların yapılmasını görev kabul ettik. Eskiyen, ekonomik ömrünü doldurmuş binaları yıkıp, depreme dayanıklı, semt dokusuna uygun ve akıllı bina özelliklerine sahip yeni yaşam alanlarına dönüştürüyoruz.
Deprem Gerçeği
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul’da bina yönetmelikleri ile ilgili olarak İnşaat Mühendislerine eğitim veriyor. Bu deprem eğitimleri Eskişehir, Samsun, Nevşehir, Trabzon, Çanakkale, Gaziantep ve İzmir’de de veriliyor.
Deprem bölgelerinde yapılacak binalar hakkında esaslar, 6 Mart 2007 Salı günü 26454 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.
Deprem bölgelerinde yapılacak binalar hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmelik, 3 Mayıs 2007 tarihinde ve 26511 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.